ZEKI RIZA SPOREL
Fenerbahçemizin gerçek efsanelerinden biridir. 1898 yılında doğan
Sporel, 1915-1916 sezonunda giymeye başladığı sarı-lacivert çubuklu
formayı tam 18 yıl boyunca giymiş, oynadığı 332 maçta 470 gol atma
başarısını göstermiştir. Zeki Rıza Sporel, bir maçta en fazla gol atma
rekorunu, 12 Şubat 1931'de Taksim Stadı'ndaki 16-0'lık Anadolu lig
maçında kaydettiği 8 gol ile Melih Kotanca'yla paylaşmaktadır. Futbolu
sol ayağıyla oynar, kafasına top değdirmezdi. Milli formayı 16 kez giydi
ve 10 kez maça kaptan olarak çıktı. Milli Takım'a 15 gol kazandırdı.
Son derece istikrarlı ve başarılı futbolundan dolayı "Üstad" lakabı
takıldı. Futbolu 1934'te bıraktı. Zeki Rıza futbolu bıraktıktan sonra
kulübümüze başkan olarak da hizmet eden Sporel, 1969 yılında hayatını
kaybetmiştir.
FİKRET ARICAN
Fenerbahçemizin genç takımında yetişen ve kulübümüze futbolcu, teknik
direktör ve başkan olarak hizmet eden Fikret Arıcan 1911'de İstanbul'da
doğdu. 1927'de A Takıma yükselen ve Fenerbahçemiz'de 20 yıl boyunca
çeşitli mevkilerde oynayan Arıcan, toplam 406 maçta görev aldı ve 231
gol attı. Arıcan, büyük futbol zekası, ayak hakimiyeti, çalımları,
hedefi bulan isabetli şutları ve asistleri ile ön plana çıktı. Büyük
Fikret adıyla bilinen Fikret Arıcan, Fenerbahçemiz ile 5 lig
şampiyonluğu, 1 Türkiye birinciliği, 6 resmi şild ve kupa kazandı.
Fikret Arıcan, futbolu bıraktıktan sonra 1945-1947 arasında ve 1955'de
Fenerbahçe teknik direktörlüğü, 1984-1986 arasında da Fenerbahçe
başkanlığı yaptı. Arıcan, Fenerbahçe Marşı'ndaki "Cihatlar, Lefterler,
Canlar, Fikretler" bölümünde bahsedilen iki Fikret'ten biridir.
CİHAT ARMAN
Türk futbolu ve Fenerbahçemizin efsane kalecisi Cihat Arman, 1919
yılında doğdu ve 1936 yılında henüz 17 yaşındayken Milli Takım kalesini
korudu. 1939'da Fenerbahçe'ye transfer olan Cihat Arman, sarı lacivertli
kulübümüzde 1951 yılına kadar 308 maçta oynadı. Kariyeri başarılarla
dolu olan Cihat Arman, Fenerbahçe forması altında 10 kez milli takıma
çağrıldı ve bu maçların 9'unda kaptanlık yaptı. Tekniğinin yanında
atletik yetenekleri, toplara müdahaleleri ve refleksleriyle kale
direkleri ve çizgisi arasında "Uçan Adam" olarak çağırıldı. Gelmiş
geçmiş Türk kaleciler arasında hep örnek gösterilen sembol bir isim
olarak yer aldı. Şanlı Fenerbahçe Marşı'nda da adı geçen Cihat Arman,
1994 yılında vefat etti.
LEFTER KÜÇÜKANDONYADİS
Fenerbahçe Marşı'nda da adı geçen Türk Futbolu'nun ordinasyusu. 1925'te
İstanbul'da doğan Lefter, kulübümüzün ve Türk futbol tarihinin gördüğü
en yetenekli oyunculardandır. Fenerbahçemiz ile İstanbul Profesyonel
liginde 2, Türkiye Şampiyonasında 3 kere şampiyonluk yaşadı. 50 kez
milli formayı giyen ilk oyuncu olduğu için Futbol Federasyonu Altın
Madalyası aldı. Lefter, 1947'de transfer olduğu Fenerbahçemiz'de 615
maçta 423 gol attı. Fenerbahçemizden sonra İtalya'nın Fiorentina ve
Fransa'nın Nice takımlarının formalarını giyen Lefter, 1963'te futbolu
bıraktıktan sonra Yunanistan'ın Egaleo, Güney Afrika'nın Johannesburg
takımlarında futbolcu ve antrenör olarak yer aldı. Daha sonra
Samsunspor, Orduspor, Mersin İdman Yurdu ve Boluspor'da teknik
direktörlük yaptı. Şu anda Büyükada'da yaşamaktadır.
CAN BARTU
1936 yılında İstanbul'da doğan Can Bartu, Türk milli takımı formasını
hem basketbol hem de futbol dallarında giyen ilk ve tek sporcudur. Spor
hayatına Fenerbahçemizin forması altında basketbolla başlayan Can Bartu,
Fikret Arıcan'ın teşvikleriyle branş değiştirdi ve futbola başladı.
Kısa sürede genç takımdan A takıma yükselen ve basketbol hayatına da
devam eden Bartu, basketbol maçından çıkıp futbol sahasına koşmasıyla
ünlendi. 1961'de İtalya'nın Fiorentina takımına transfer olarak büyük
sansasyon yarattı. Burada ortaya koyduğu futbolla adından söz ettiren
Bartu, 1963'te Venezia'ya, 1965'te de Lazio'ya geçti. 1967'de yeniden
Fenerbahçemize geri döndü ve üç yıl daha oynayarak 1970'te futbolu
bıraktı. Forvet olarak görev yapan Bartu, kendisine İtalyan
futbolseverlerin taktığı 'Sinyor' lakabıyla da bilinir. Fazla mücadeleci
olmayan futbolunu, müthiş tekniği ve klası ile takviye etmiştir ve
izleyenleri kendine hayran bırakmıştır. Fenerbahçe Marşı'nda da adı
anılan Can Bartu, Fenerbahçemiz ile özdeşleşmiş isimler arasında yer
almaktadır.
OGÜN ALTIPARMAK
1938 yılında Adapazarı'nda doğan ve 1963 yılında Karşıyaka'dan kopartıp
kadromuza kattığımız Ogün Altıparmak ekibimiz ile 4 Lig şampiyonluğu
yaşadı. Milli Takımımızın da değerli isimlerinden olan Altıparmak
1970-1971 sezonunda 16 golle gol kralı olarak tarihimize adını yazdırdı.
Orta sahanın sağında ve ağırlıklı olarak ileri uçta oynayan
Altıparmak'ın Karşıyaka'dan takımımıza transferi ise ilginçti. Çünkü
efsanemizi transfer ederken sakattı, bacağındaki kırığa rağmen onu
Fenerbahçeli yaptık ve karşılığını emekleriyle bize fazlasıyla verdi.
ERCAN AKTUNA
1940 yılında doğan ve futbola 1957 yılında İstanbulspor genç takımında
başlayan Ercan Aktuna, 1965'te Fenerbahçemize transfer oldu. Stoper ve
libero olarak takımda görev alan Aktuna, hava toplarına hakimiyeti,
sağlamlığı, sezgileri ve temiz oyunu ile ünlendi. Başarılı oyununu
takıma da yansıtan Ercan Aktuna, Fenerbahçemiz ile 2 Türkiye Kupası, 3
lig şampiyonluğu kazandı. Olgunluğu ve saha içinde takıma hakimiyeti
sebebiyle, Fenerbahçe ve milli takımda kaptanlık yapan Aktuna, 27'si
Fenerbahçe forması altında olmak üzere defalarca milli formayı da giydi.
1974 yılında teknik direktörümüz Didi'nin tavsiyesiyle futbolu bıraktı.
Ercan Aktuna, Fenerbahçe'de menajcerlik ve yönetim kurulu üyeliği
görevlerinde yer almıştır.
ZİYA ŞENGÜL
1944 yılında doğan ve futbola 1958'de Ankara PTT'de başlayan Ziya
Şengül, 1964 yılında Fenerbahçemiz'e transfer oldu. Sarı-lacivertli
forma altında dönemin en başarılı savunma oyuncularından biri olan Ziya
Şengül, Fenerbahçemiz ile 5 lig ve 2 kupa şampiyonluğu yaşadı.
Fenerbahçemizde ve Milli Takım'da kaptanlık yapan Ziya Şengül, Futbolu
1975'te Fenerbahçe - Trabzonspor maçında bıraktı. Fenerbahçe'nin başında
teknik direktör olarak 1979-80 yılında TSYD Kupası, 1980'de Başbakanlık
Kupası kazandı. Ziya Şengül de adı Fenerbahçe ile özdeşleşmiş
futbolculardan biridir.
CEMİL TURAN
1947 yılında İstanbul'da doğan Cemil Turan, attığı gollerle
tribünlerimizin sevgilisi olan, Fenerbahçemizin sembol isimlerinden
biridir. Sarıyer Kulübü'nde parlayan, ardından İstanbulspor'a geçen
Cemil Turan, 1972'de transfer olduğu Fenerbahçemiz'de üç defa gol kralı
oldu. 1977'de Yılın Futbolcusu seçilen Cemil Turan, Türk Futbolu'nun
gelmiş geçmiş en usta golcülerinden biri olarak kabul edilir. Kısa
mesafedelerdeki sürati, gol noktalarındaki becerileri ve bitiriciliğiyle
ünlenen Cemil Turan, Milli Takım forması altında da 20 gol attı ve 13
maça kaptan çıktı. Cemil Turan ayrıca Fenerbahçemizin forması ile
Beşiktaş'a en fazla gol atan futbolcu sıfatına da sahiptir.
SELÇUK YULA
1959'da Ankara'da doğan Selçuk Yula Futbolculuk kariyerine Şekerspor'da
başladı. 1981'de transfer olduğu Fenerbahçe'de golcülüğü ve penaltı
atışları ile tanındı. Fenerbahçe'de iki sezon üst üste gol krallığı
(1981-82, 16 gol), (1982-83, 19 gol) yaşadı. Fenerbahçe formasıyla 134
gol attı. Daha sonra F. Almanya Bundesliga takımlarından Blau Weiss
Berlin takımına geçti, bir sezon oynadı (1986-1987). 14 kez oynadığı
Millî Takım'da 3 kez kaptanlık yaptı. Selçuk Yula, 80'li yılarda
Fenerbahçe tribünlerinin sevgilisi olan önemli bir golcüdür.
MÜJDAT YETKİNER
Fenerbahçemizin vefakar futbolcularından biri, tam 15 yıl
sarı-lacivertli formayı giyen kaptanımız. 1980-1995 sezonları arasında
kutsal Fenerbahçe formasını taşıyan Müjdat Yetkiner, yani bizim 'Miço'
lakaplı diri savunma oyuncumuz. 763 maç Fenerbahçe formasıyla sahada
yer alarak kulüp tarihimizin en çok forma giyen futbolcu unvanı halen
daha onda. Aynı şekilde Birinci Lig'de 429 kere forma giyerek bu
alandaki rekora da sahip oldu. 1995'de futbol yaşantısına son veren
Müjdat Yetkiner altyapımızdan yetişen gerçek bir Fenerbahçeli. 17 yıl
Fenerbahçe forması giymesi onu rahatlıkla efsanelerimiz arasına sokuyor.
103 gol atarak yaşadığımız şampiyonlukta da Müjdat'ın yeri başkaydı.
Güçlü fiziği ve tam bir savunma oyuncusunda olması gereken sertliğin
hepsi ondaydı.
RIDVAN DİLMEN
Fenerbahçe tribünlerinin sevgilisi, son dönemin tartışmasız en önemli
futbolcusu... Hızıyla rakip savunmanın başını döndüren, ancak maruz
kaldığı sertlikler sonucunda yaşadığı sakatlıklarla da mücadele etmek
zorunda kalan büyük futbolcu. 1962'de doğan Rıdvan Dilmen, spora
atletizm ile başladı ama daha sonra futbola yöneldi ve Muğlaspor
formasını giydi. Boluspor'a transfer olup golcü nitelikleriyle tanındı.
Daha sonra 1983 yılında Sarıyer'e ve 1987'de Fenerbahçe'ye transfer
oldu. Fenerbahçe'nin 1988-89 sezonundaki 103 golle gelen şampiyonluğunda
attığı 19 gol ve attırdığı 38 golle büyük rol oynadı. 1989-90 sezonunun
10. haftasında Trabzonsporlu Miodrag Jesic'in tekmesiyle sakatlandı.
Ancak bir yıl sonra sahalara dönebildi. Birbiri ardına gelen diğer
sakatlıklar ve uzun tedavi süreçlerinden sonra 1994-95 sezonu sonunda
futbolu bıraktı. 31 Ocak 1996 tarihinde jübilesini yaptı ve bir dönem
teknik direktör olarak da Fenerbahçemize hizmet etti.
OĞUZ ÇETİN
Namı diğer "imparator". Verdiği milimetrik paslarla orta sahanın beyni,
takımın kaptanı... 1963 yılında doğan Oğuz Çetin, futbola Almanya'nın
F.C Bobingen takımının alt yapısında başladı. 1978 yılında
Sakaryaspor’un genç takımına transfer oldu. 1981 yılında Sakaryaspor
kulübü ile profesyonel anlaşma yaptı. Fenerbahçe'ye transfer olduktan
sonra 8 yılda 2 Türkiye Süper Lig, 1 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2
Başbakanlık Kupası coşkusu yaşadı. Oğuz Çetin, efsane pasları ve meşhur
frikikleriyle Fenerbahçe tarihinde unutulmayacak birisidir. 70 kez milli
olan Oğuz Çetin, 1996-1997 sezonunda o dönem ki başkanımız Ali Şen'in
şok kararıyla İstanbulspor'a transfer olmuştur. İki yıl burada
oynadıktan sonra, iki yıl da Adanaspor'da yer almış ve futbol
oyunculuğunu bırakmıştır. 2000-2001 sezonunda Mustafa Denizli'nin
kadrosunda yer alarak Fenerbahçe'ye yardımcı antrenör olarak transfer
olmuştur. Ardından aynı görevde Werner Lorant ile çalışmıştır. Werner
Lorant'ın ayrılmasını müteakip bir süreliğine Fenerbahçe'nin teknik
direktörlüğünü üstlenmiştir.
AYKUT KOCAMAN
"Kocaman" bir adam. Taraflı tarafsız herkesin takdir ettiği bir kişilik.
Ama biz Fenerbahçeliler için büyük "Kral". Fenerbahçe tarihinin gelmiş
geçmiş en önemli golcülerinden biri: Aykut Kocaman. 1965 yılında
Sakarya'da doğan Aykut Kocaman, futbola Altınmızrak'ta başladı.
1984-1985 sezonunda Sakaryaspor'dan Fenerbahçe'ye transfer oldu. 103
gollü şampiyonlukta önemli bir paya sahip oldu. Rıdvan Dilmen'le, Oğuz
Çetin'le çok iyi bir uyum yakaladı. 4-3'lük Galatasaray maçında da
kilidi açan isim oldu. Fenerbahçe'de 3 kez gol kralı oldu ve "Kral"
lakabıyla tanındı. 1988-89 ve 1995-96'da Fenerbahçe formasıyla iki kez
lig, 1988'de Sakaryaspor formasıyla bir kez Türkiye Kupası kazandı. Türk
Milli Takımı formasını 12 kez giydi ve bir gol kaydetti. Trabzonspor'a
attığı ve Fenerbahçemize şampiyonluğu getiren golden sonraki centilmence
açıklamaları nedeniyle, dönemin başkanı Ali Şen tarafından Oğuz
Çetin'le birlikte takımdan uzaklaştırıldı. Fenerbahçe taraftarı bu
kararı asla ama asla affetmedi. Daha sonra İstanbulspor'da hem
futbolculuk hem de teknik direktörlük yapan Aykut Kocaman, hepimizin
gönlünde önemli bir yeri olan, Fenerbahçemizin sembol isimlerinden
biridir.
ALEX DE SOUZA
Fenerbahçe'ye Cruzeiro'dan adım attığında kim bilebilirdi ki Alex de
Souza'nın istatistikleri döven bir adam olabileceğini. Taraftarın
kalbine, en derinine inen Brezilyalı oyuncumuz sahadaki hırsı, futbol
zekası ve golü koklayan görüntüsüyle her zaman gönüllerde kalacak. Bir
orta saha oyuncusunun iki sezonu tamamladıktan sonra istatistiği 54 gol,
57 asist olunca bu armanın içine onu sokmamak olmaz. Zaman zaman düşen
formu olsa da, çok bilmiş cephelerden eleştiri alsa da bilinen bir
gerçek var ki Alex de Souza takımımıza gelmiş yabancılar içinde zirvede
yer alan 3 oyuncudan biri, belki de zirvenin sahibi. Futbolu Türkiye'ye
öğreten yeri geldiğinde bileklerindeki müthiş düşünceleri bize
ezberleten Alex de Souza. Her zaman içimizde olacak.